Aşık

Bilal Babaoğlu'nun yazıp yönettiği Aşık, Aşık Veysel'in hikâyesini ele alıyor.

Çocuk yaşta gözlerini kaybeden Veysel, büyük bir ozan olmayı hayal ederken Esma'ya aşık olur. Başlık parasıyla evlendiği Esma'nın daha ilk gece «Gönlümle varmadım sana» demesiyle, Veysel'in yüreğinde yıllarca kanayacak bir yara açılır. Kör bir adamla evlenmenin yanı sıra, kalabalık ailenin ev işlerini ve ağır tarla işlerini yapmak zorunda kalan genç Esma için evlilik çileye dönüşür. Veysel ise Esma'yı mutlu edebilmek için çırpınıp durur… Çiftlik işlerinde yardım etmesi için genç Hüseyin'i işe alır. Hüseyin, zor günler geçirmekte olan Esma'nın yeniden hayata tutunmasını sağlar. Arkadaşlıkları bir süre sonra yasak aşka dönüşür. Bir gün Esma, usulca yataktan kalkar, bohçasını alıp dışarıda onu bekleyen Hüseyin ile kaçarlar. Ertesi gün çeşme başında ayağına batan şeyin ne olduğuna bakmak için çıkardığı çorabının içinde para olduğunu fark eder. Veysel Esma'nın kaçacağını anlamış, ineğini satıp zorda kalmaması için Esma'nın çorabına koymuştur. Veysel sazına ve hayata küser. Köyün dışındaki mağarasına çekilip günlerce elleri yara oluncaya dek bağlama çalar. Arkadaşı kemancı Kasım bulur onu. «yola çıkan yola girer» diyerek Veysel'i ikna eder. Bir yanda sazı ile Veysel, diğer yanda kemanı ile Kasım yola düşerler. Esma'yı bulmak umuduyla ilk kez yuvasından ayrılan Veysel, Onu AŞIK VEYSEL'e dönüştüren yolculuğa başlar.